Teknoloji ve biz


Yine bir haftasonu ve Sonbahar mevsiminin güzellikleriyle dolu güzel  bir günden hepinize merhaba.Sizlerle bugün hayatımıza büyük bir hızla girmiş olan teknolojiden bahsetmek istiyorum...

Gerilere gidip çocukluk yıllarımda neler yapardık nasıl yaşardık diye düşünmeden edemiyor insan.Haliyle o yılları ve şimdi yaşadıklarımızı gözönüne aldığımızda ne kadar hızlı değişime uğradığımızı hepimiz farkındayız.Öyleki bizim jenerasyon ayak uydurmakta biraz zorluk çekebiliyor diyebilirim,en azından kendi adıma bunu söyleyebilirim.Çocukluk yıllarımda bizim evde merdaneli bir çamaşır makinası vardı.Haftada bir açardık onu.Genellikle Annem çamaşırları elinde yıkardı.Bir keresinde çamaşırları yıkarken kardeşim elini merdaneye sıkıştırmıştı da çok korkmuştuk.O zamanlar ne kadar lüks sayılan bu makinaları şimdikilerle karşılaştırdığımızda çokta lüks olmadığını anlıyorsun :)Yazları Annemlerin köyüne dayımlara giderdik.Orada çamaşır makinesini bırak ,onu kullanacak elektrikleri bile yoktu.Gaz lambası denilen aydınlatmaları kullanıyorlardı.Fakat bu lambaların ışığında muhabbetleri dinlemek çok keyif veriyordu bana.Bu ortamda huzur ve sevgi hissediyordum.Sohbet ilerledikçe, konuşmalar ninni gibi geliyor Annemin dizinde uyuyup kalıyordum.

İlk televizyonu 70 li yılarda üst katımızda oturan rahmetli Amcam satın almıştı.Neredeyse hergün televizyon seyretmek için onlara çıkıyorduk,o zamanlar yayınlar siyah beyazdı.Çok geçmeden rahmetli Babam da bize bir televizyon alarak sürpriz yapmıştı,o günü hiç unutmam.Annemle çarşıdan geldiğimizde,evde Televizyonu görünce çok sevinmiştim.Şimdiki çocuklara birşey alındığında bu kadar sevinirler mi? hiç sanmıyorum.Biz çok değer bilen çocuklardık....
Bizim televizyon alındıktan sonra komşularımız hemen hemen hergün televizyon izlemek için bizdelerdi :) Güzel günlerdi.

İlk ev telefonlarının evlere gelişini çok iyi hatırlıyorum,yine 70'lerin sonu 80'lerin başı ptt den numara alarak sıraya girmiş daha sonra telefon ve numaraları bize teslim edilip kullanmaya başlamıştık.Çok heyacanlı ve ilginç gelmişti ilk telefonu evde kullanmaya başlamak...Hâlâ Babamın iş telefonunu ondan hatıra olarak severek  kullanıyorum.

İlk cep telefonu 90'lı yıllarda kullanılmaya başlandı.Eşim birer tane ikimize alıp kullanmaya başladığımızda artık teknolojinin kolaylıklarından faydalanmaya başlamıştık.İlk cep telefonları şimdikilerle kıyasladığımızda kocaman kalın tek renk bir telefondu...

İlk bilgisayarların alınmasıyla beraber internet kullanımlarıda başlamış oldu.Hayatımıza girdiğinden beri bizi esir alan artık vazgeçilmezimiz olan interneti ilk 90'ların sonu 2000'li yıllarda kullanmaya başladık.İlk zamanlar masaüstü aldığımız bilgisayarlar şimdi dizüstü bilgisayar,tablet bilgisayar olarak modellerini geliştirerek devam etmekte.

Teknolojinin ilerleyişini çocukluk yıllarımızla şimdi kıyasladığımızda insanın wow diyesi geliyor,o kadar hızlı bir değişim ve o kadar fark var ki arada.Teknoloji iyimi?kötümü? Elbette bu tartışılır,ben açıkçası  zararını en aza indirip faydalarından fazlasıyla yararlanmaya bakmak en iyisidir diye düşünüyorum.Bu hızlı ilerleyiş bakalım bize daha ne teknolojik nimetler sunacak merak ediyorum.Ömrümüz yettiğince göreceğiz.

Özellikle çocuklarımızı teknolojinin nimetlerinden faydalanırken zararlarından olabildiğince kaçınmalarını sağlamak.Tabi bu ne kadar mümkün olur bilemiyorum ama elimizden geldiğince yapmalıyız bunu.

Size teknolojinin güzellikleriyle başbaşa bir haftasonu diliyorum :) Hoşçakalın



Son Bahar...

Yağmurdan bankın altına sığınmış kedicik 💕💕



Merhaba değerli Blog sever Dostlarım,bugün sonbahar mevsimini yaşadığımız,yağmurlu ve kapalı bir pazar sabahı.Sonbahar  kimilerine göre hüzünlü bir ay olsada ben çok seviyorum.Ağaçların yapraklarını dökmesi , çisil çisil yağan yağmur,havanın serinlemesi beni mutlu ediyor.Güneşi çok sevmediğimden midir nedir yazı pek sevmem.açıkçası çok soğuğuda sevmiyorum o yüzden ilkbahar ve sonbahar en sevdiğim mevsimler diyebilirim😊

Bugün yağmur tam sevdiğim kıvamda  çiseliyor,
küçük taneli yavaş yavaş yağıyor...

Sonbahar birazda bize ölümü hatırlatıyor.Doğanın değişimine tanık olurken , biran kuruyan yaprakların zamanı gelince tek tek yere dökülüşünü ve zamanı geldiğinde tek tek bu dünyadan göçenleri düşünüyorum.Bir gün bizlerde zamanı gelince dalından koparak düşen  bu yapraklar gibi,dünyadan kopup öbür tarafa ahirete göçeceğiz...

Okulların açılış mevsimidir sonbahar,tatilin bitip işe,okula gitme zamanı.Tiyatro,sinema,konserlerin başlama yani sanat mevsimidir.Turşu kurma,tarhana yapma zamanıdır sonbahar.


Nasıl iş bu?
Her yanına çiçek yağmış,
Erik ağacının
Işık içinde yüzüyor.
Neresinden baksan,
Gözlerin kamaşır.

Oysa ben akşam olmuşum,
Yapraklarım dökülüyor,
Usul usul
adım sonbahar.

Atilla İlhan
(Ruhu şad olsun )



☔Yağmurda yürümeyi de severim ben,bugün yağmurlu bu havayı kaçıramazdım ve şemsiyemi aldığım gibi çıktım dışarı...Mis gibi yağmur,deniz ve çam kokuları eşliğinde,oksijeni cigerlerime çekerek,yağmurun şemsiyemde çıkardığı o sesi dinleyerek yürüdüm.toplam 5 kilometre yürümüşüm.Yürüyüş insana enerji veriyor,miskin miskin evde otururken,kolunu kaldıracak gücün yokken vede keyifsizken ne hikmetse yürüyüp geldikten sonra bunların hepsi kayboluyor,bir canlılık bir keyif geliyorki anlatamam..Tavsiye ederim 👍

Sonbahar doğanın  kızıla ve sarıya boyandığı mevsim,balığı bol tüketebileceğimiz bereketli bir mevsim.
Kestane,ayva,nar zamanıdır sonbahar...Hüzün,mutluluk,umuttur..
İyiki geldin,hoşgeldin sonbahar...



Kurban Bayramı, Kurban ve Kur'an

Toplumumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman diye biliyoruz. Ancak ülkemizdeki Müslümanların, İslam'ın temel kavramları hakkında doğru ve d...