Güven

Güven duymak o kadar önemli bir duygu ki bize güç verir, rahat ve huzurlu hissettirir. Güvenmediğimiz bir ortamda, bir insanın yanında durmak istemeyiz oradan hemen uzaklaşırız. Ne yazık ki Güvenmedigimiz evlerimizde oturmak durumundayız. Bir insan olarak,  bir vatandaş olarak en büyük hakkımız olan güven duygumuzu yitirmemiz ruhsal olarak bizleri çökertiyor. Oturduğumuz evin sağlam olduğundan emin değiliz. Acaba bizim de başımıza gelir mi diye endişe duymaktan kendimizi alamıyoruz. 
Neden?? Biz insan olarak bunları hak ediyor muyuz? 
Aktif fayların olduğu, deprem gerçeği olan bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz ve yapılan binaların durumuna bakın.Hep söyleyip durduğumuz söz "deprem değil binalar öldürür" ama ne yazık ki ders almadığımız görülüyor.  1999 depreminde de  aynı duygularla televizyonun başında sağ kurtulanlara sevinirken ölenlere üzüldüğümüz anları tekrar yaşıyoruz. Bir dejavu gibi biz bu anı hatırlıyoruz diyoruz. Aynı görüntüler, aynı acılar. Öfke, üzüntü, korku, acıma, merhamet bütün duygularımız iç içe geçti..
Uzmanlar depremler devam edecek gerçeğini yüzümüze kaç kere vurdular. Ne zaman olacak diye soruyoruz, korkuyoruz çünkü oturduğumuz binaya güvenmiyoruz, güvenemiyoruz..
Oysa bir düşünün oturduğumuz binalar sağlam kaç defa deprem olmuş, sallanmış  yıkılmamış. Test etmişiz kaç kere. Güven duymuşuz korkar mıyız? Korkmayız tabiki oturup, depremin geçmesini bekleriz. Ne güzel duygudur güven, güç verir insana. 
Keşke bunu yapabilsek bu güzel Ülkemde keşke..

Ölenlere rahmet diliyorum kurtulanlara Allah yardım etsin güc kuvvet versin. Sabırlar versin. Ölmek çok acı, hayatta kalmak ondan daha da acı..

Kurban Bayramı, Kurban ve Kur'an

Toplumumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman diye biliyoruz. Ancak ülkemizdeki Müslümanların, İslam'ın temel kavramları hakkında doğru ve d...