Doğanın intikamı

Sevgili takipçilerim 27 temmuz 2017 perşembe yaşadığımız fırtına sonrası biraz keyfim kaçtı açıkçası,uzmanların konuşmaları,etrafınız da duyduklarınız insanı ister istemez ümitsizliğe sevk ediyor.Daha önce afetlerle ilgili bir yazı yazmıştım,öyle görünüyor ki;çok sık rastlayacağımız bu olaylar ne yazık ki yazılarıma daha çok konu olacak.
O gün fırtına öncesi hava çok güneşli, aşırı bir yakıcılığı vardı,arkadaşlarla buluşup bize çok yakın olan çay bahçesinde oturup sohbet edelim,bir şeyler yiyelim diye anlaştık,hatta o kadar sıcaktı ki şemsiye altları bile kar etmiyordu.bir saat oldu olmadı hava birden hafiften esmeye başladı,güneş buluta girmiş yakmıyordu artık,hatta hava biraz serinleyince iyi oldu dedik,fakat batı tarafından bir karaltı oluşmaya başlayınca biz hemen kalktık.Arkadaşlar benim evin oraya park ettikleri arabalarına doğru yöneldiklerinde,eve girelim, biraz daha bekleyin,yağsın öyle gidersiniz dedim,zira hava çok daha kötüleşmeye başladı,biz eve girdik 10 dakika geçmeden yağmur başladı,her şey normal gözüküyordu fakat biranda fırtınayla beraber yağmur hızlandı,arkasından ceviz büyüklüğünde dolu yağmaya başladı,bunlar arka arkaya şiddetini artırarak devam ediyordu.arkadaşlarla camın önünde dikildik olan biteni korku ve dehşet içinde seyrediyorduk,sus pus olmuş bizi neyi beklediğini bilmez bir şekilde öylece bakıyorduk,karşıdaki ağaçlardan koca dallar yerlere sürüklendi,direkler yıkıldı yıkılacak,seller aşağıya doğru çoğalarak akıyordu,hiçbirimiz bu şiddette olacağını tahmin bile etmemiştik.
Hiç bitmeyecek ve daha da şiddetini artıracak endişesiyle Allah'ım bizi koru,bizlere yardım et diye arkadaşlarımın yanında yakarışta bulundum.sonra hafifleyerek durdu fakat ortalık perişan olmuş,dallar,yapraklar yerlerde,yukarılardan çamurlar akmış,sanki ölü şehir :(
Daha sonra öğrendim ki oturduğumuz bahçede ağaç yıkılmış,şemsiyeler,sandalyeler havada uçuşmuş,üst katın kocaman camı boydan boya çatlamış...
Çok şükür ucuz atlatıldı,maddi hasar olsa da,ölen olmaması büyük tesellimiz.Yaşamak lazım,anlatılmaz denir ya işte bu yaşadığımız olayda öyle,yaşamak lazım anlatılmaz..Kabus dolu dakikalardı. Allah kimseye yaşatmasın...
Lütfen Doğayı kendi ellerimizle katletmeyelim,gelecek nesil için,insanlık için,kendimize düşen ne ise onu yapalım.Dünyanın sonu,maalesef İnsanoğlunun kendi elleriyle yaptıklarıyla olacak,umarım bunlar bize birer ders niteliği olur,silkinip kendimize gelmemiz için....Sevgiyle kalın

2 yorum:

  1. Ah bizim buralardaki ağaçlar da yıkıldı. Pencereden dışarı baktığımda camımın önünde dallar ve kiremitler dönüyordu. Rüzgâr diğer yönden esseydi hepsi evimin içinden geçecekti. Hiç bu kadar korkmamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkese geçmiş olsun.Bir daha yaşamak istemem doğrusu. Allah yaşatmasın.Korkmayan var mıdır acaba?Hepimiz korktuk.

      Sil

YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM, EN KISA ZAMANDA CEVAPLAYACAĞIM.

Kurban Bayramı, Kurban ve Kur'an

Toplumumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman diye biliyoruz. Ancak ülkemizdeki Müslümanların, İslam'ın temel kavramları hakkında doğru ve d...