Doğa ve İnsan

Evett değerli takipçilerim bugün de aynı şekilde kahvaltımı yaptıktan sonra mutfağımı toplayıp yazımın başına oturdum,diğer işlerimi yazım bitince yaparım nasılsa.Öncelikle dün blog açtığımı duyurduğum arkadaşlarımdan gelen çok büyük desteğe tekrar burdan ayrı ayrı teşekkür ediyorum,ayrıca çok sevgili çocuklarımında büyük desteği oldu,sizleri seviyorum  iyiki varsınız❤

Dünkü şiddetli yağmur ve fırtınadan sonra bugün güzel güneşli bir gün,sanki dün hiç felaket yaşanmamış gibi sakin ve sessiz bir hava.Felaket,yaşayanları etkilediğinde felaket oluyor.Bize dokunmadığında alalede bir konu olup söylenip geçiliyor belkide.Dünya varolduğu günden beri,insanoğlu doğanın gücü karşısında  çaresiz ve güçsüz kalıyor.Eski çağlarda çok Tanrılı dinlerde Tanrıların gazabı diye nitelendirilen bu felaketler günümüzde de Allah cezalandırıyor,Allahın gazabı diye düşünülmekte.Her ne olursa olsun asırlardır Doğa olaylarının afetlere yol açması insanoğlunu ürkütmüştür ve engellenememiştir.Herşeye çare bulan Bilim bunları yönetememektedir,çare bulamamaktadır,oysa Allah insana akıl vermiş bunları engelleyemesekde nasıl can ve mal kaybını en aza indiririz bunlara yönelmeliyiz.Türkiye'de maalesef nerde önlem almak aksine gider dere ağzına evler yaparız,deprem tehlikesi olan bölgelere yerleşim kurarız,binalarımızı dayanıksız yaparız,malzemeden çalarız vs,vs İnşallah gelecek nesillerimiz daha bilinçli olur, Doğa olaylarıyla başetmenin yollarını bulmaya önem verirler.

Geçen sene yine yaz mevsimiydi hava bozmuş hafif bir fırtına vardı,kızım arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti,akşama doğru beni aradı anne beni arabayla alırmısınız diye.Eşimle beraber arabaya binip,kızımı almak üzere yola çıktık otobüs durağında bizi bekliyordu.Onu alıp cadde üzerinde ilerlerken fırtına hızını biraz daha artırdı.Aslında daha da artıracağını düşünmemiştim.Yolun sağındaki ve solundaki ağaçlar sallanırken,ağaçların yeşil yaprakları fırtınanın gücüne dayanamayıp inanılmaz bir şekilde patır patır dökülüyorlardı.Fırtına gücünü artırdığında fırtına ve yağmurdan artık yol görünmez olmuş arabalar farlarını yakıp,sağa çekerek beklemek zorunda kalmışlardı.Bizde eşimle birbirimize baktık ve artık sonumuz geldi galiba buraya kadarmış dedim Besmele çekerek.Artık olacakları bekliyorduk.Karşımızdaki kafe de insanlar içeri kaçmış camları tutuyorlardı. Ortalık toz duman felaket,fazla değil belki bir kaç dakika sürdü.Biraz daha gücünü artırsaydı belki biraz daha sürseydi bilemiyorum olacakları,Allah birdaha yaşatmasın,gerçekten herşey yaşanırken zor daha sonra unutuluyor ve yaşamamış gibi oluyorsunuz.

Bunu daha önce bir defa daha yaşamıştım,seneler önce akşam saatleri hava fırtınalı ve yağışlıydı mutfakta yemek yapıyorum camdan şöyle bir dışarı baktım rüzgar  ara ara şiddetleniyor,birşeyler olacağını hissettim ve bir an için korku kapladı içimi,az sonra camın titrediğini farkettim dışarı baktığımda ortalığın toz duman olduğunu gördüm,evde olduğumuz için fazla birşey hissetmedik.Sabah olduğunda gördüğümüz manzara ürkütücüydü,üsteki çatılar tahtasıyla beraber yerlere savrulmuştu,o esnada dışarıda olan komşumuzun başına parçalardan isabet etmiş,adam resmen ölümden döndü,çok şükür can kaybı olmadan atlatılmıştı,
Bu anlattıklarım en basiti,daha kötü felaketler yaşamış insanlar var hatta tanıdıklarımız var,Allah kimseye yaşatmasın.

Neticede bizler bu dünya üzerinde var olmaya çalışırken Allah'ın varlığını ve gücünü yok sayamayız,o bizi yaratan yüce bir güç ve biz onun aciz kullarıyız,bize düşen bu dünya üzerinde ölüm denen kaçınılmaz sona ulaşana kadar en iyi şekilde yaşamı kolaylaştırma yollarını arayarak tamamlamaktır.

Sonuç olarak konu dışı gibi gözükse de ben bunu söylemek istiyorum şu üç günlük dünyada birbirimizi kırmadan,hesabımız olmadan,çıkarsız, lütfen birbirimizi sevelim,sayalım

sevgiyle kalın ❤




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM, EN KISA ZAMANDA CEVAPLAYACAĞIM.

Kurban Bayramı, Kurban ve Kur'an

Toplumumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman diye biliyoruz. Ancak ülkemizdeki Müslümanların, İslam'ın temel kavramları hakkında doğru ve d...